2 Haziran 2015 günü, İstanbul’a göre 19:20 itibariyle, Yay – İkizler aksında DOLUNAY dediğimiz Ay – Güneş karşıtlığını yaşayacağız
Yeni çözümler, yeni umutlar, yeni ufuklar, yeni planlar, yeni bakış açıları var gündemimizde… Ama bunlara varmak için;
– Geçmişle hesaplarımızı kapatmak,
– Geçmişte oluşmuş yanılgıları, yanlış anlaşmaları çözmek,
– Geçmişte üzerinde uzlaşılmış gibi görünülen konularda aksayan yanları ortaya döküp, önce bu karmaşanın yarattığı belirsizlikleri ya da gönülsüzlükleri yolumuzdan çekmek zorundayız.
İnsanın bir yanı kendini öne çıkarmak, kendi gönlünün arzusunu yerine getirmek, kendi bildiği yöne uçmaktan yana olsa da, öbür yanı hep iş birliği, beraberlik, destek, bütünlük arar. Zira hayat yalnız geçmez… Ya da bazı işler yek başına yapılabilemez :)
Ancak yanyana durmak bir uzlaşma işi, belirli bir zemin üzerinde ve belirli bir amaç çerçevesinde birlikte hareket etme sanatıdır. Dolayısıyla;
– Tek tarafın çekiştirmesiyle kurulan,
– Oldu bittiye gelen, üzerinde iyice düşünmeden başlatılan,
– Ya da iyice ifade edilmeyen – hatta bilinçli olarak saklanan – niyetler, arzular, kaygılar üzerine kurulan beraberlikler, iş birlikleri ve yol arkadaşlıkları,
bir süre sonra uzlaşmazlık, çatışma hatta diş bileme ve düşmanlığa dönüşebilir. Niyet bozulunca tutum da bozulur ve çözülme kaçınılmaz olur!
Şimdi hayatımızdaki maddi / manevi beraberlikler, anlaşmalar, iş birilikleri ve yol arkadaşlıklarına dair, böylesi çözülmelerin olabileceği noktalarla yüzleşme zamanı.
Farkında olduğumuz ama göz ardı ettiğimiz, erteleyip ötelediğimiz, bir şekilde yok saydığımız, ya da belirsiz bir zamanda çözüme kavuşturulmak üzere rafa koyduğumuz, hatta belki de bilerek sakladığımız ya da bizden saklanan konular, ortaya dökülecek. Bu dökülmeler, dağılmalar, çözülmeler ve sökülmeler, hoş ya da hoş olmayan şekillerde ama kesinlikle apansız ve kaçmaya yer bırakmayacak bir biçimde meydana gelecek.
Ve biz mutlaka ama mutlaka, kiminle neden, hangi koşullarda yanyana durduğumuzu bir daha düşünmek zorunda kalacağız. Eğer bu beraberliklerin ya da iş birliklerinin bir devamı, bir geleceği bir umudu olsun istiyorsak, bizim ve karşımızdakilerin hangi kurallara uyması gerektiğini bir daha elden geçireceğiz.
İşte bu aşamada niyetlerimizi, kapasitemizi, beklentilerimizi net olarak ortaya koymazsak, kendi elimizle kendimizi bir daha zora ve dara sokuyor olacağımızı unutmamak lazım :)
İnsan güvenlik, alışkanlık, aidiyet hissi, başka gidecek yol tutacak el bulamama korkusu gibi nedenlerle, eski anlaşmalarını bozmaktan, bu birliktelikleri tehlikeye sokacak taleplerde bulunmaktan, hele de yeni seçimler yapmaktan ürker. Bu nedenle bile bile lades demeye, ya da ”nassı olsa kervan yolda dizilir” deyip, geçici bir rahatlama hissine gömülmeye eğilim duyar.
BU KEZ BUNU YAPMASAK İYİ OLUR! ;)
kaynak : http://junoastrology.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder