Booking.com

Başkaları yerine, kendi duygularına odaklan, onlarla bir ol


Günlerce, yıllarca görmediğin bir arkadaşınla birden karşılaşınca, seni aniden bir sevinç, bir heyecan sarar. Fakat ilgin, bu sevince değil, arkadaşına yönelecektir. İşte o zaman bir şeyleri kaçırırsın ve bu keyif sadece bir anlık olur. Arkadaşına odaklanır, eski anılardan birşeyleri hatırlamaya başlarsın, bu aranızda konuşmaya vesile olan şeydir, konuşursun ve sevinç yakın zamanda uçup gider. 

Bir arkadaşını görüpte, içinde doğan ani sevinci hissettiğinde, dikkatini bu sevinç üzerinde yoğunlaştır, onu hisset ve o sevince dönüş. Arkadaşınla farkındalık içinde, sevinçle bir olarak buluş, mutluluk duygusunun merkezinde kal. Bu aksiyon çok farklı pozisyonlarda kullanılabilir. Güneş doğduğunda, aniden içinde bir şeyin doğduğunu hissedersin. O zaman güneşin kenarda kalmasını sağla, yükselen kendi enerjine ilişkin duygularına odaklan. Bu duyguya baktığın an, duygu yayılıp, tüm bedenin, tüm varlığın olacaktır. Bu duygunun gözlemcisi olmakla yetinme, bu duyguya karış. 

Sevinç, mutluluk, sonsuz bahtiyarlık duyabileceğimiz anlar sınırlıdır ve onları kaçırırız, çünkü nesnelere odaklanırız. Sevinç duyduğumuzda, bu sevincin dışarıdan biryerlerden gelip bizi bulduğunu zannederiz. Bir arkadaşını gördüğünde, sevinç, arkadaşından - onu görmekten kaynaklanıyor gibi gelir, bu konuda hiç kuşku duymazsın. Ama gerçek durum böyle değildir, sevinç daima senin içindedir, arkadaşın yalnız içinde bulunduğun bir durumun parçasıdır, o bu durumun ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur. 

Yalnız sevinçte değil: Öfkede, ızdırapta, mutlulukta, her şeyde bu böyledir. Diğer insanlar ve durumlar, yalnız içindeki gizli şeylerin ifade edilmesine yardımcı olurlar. Onlar sendeki bir şeyin nedeni değildir, her ne oluyorsa, sana olur, dostunla karşılaşman, içinde zaten var olanı açığa vuran bir sebeptir. 

Bu olduğu zaman, içsel duyguna odaklanmış olarak kal. O zaman yaşamda her şeye karşı farklı bir tutum geliştirirsin. Duygular olumsuz bile olsa, bunu yap. Öfkelendiğin zaman, sende bu duygunun içinden dışarı çıkmasına sebep olan insana odaklanma, o kişinin kenarda kalmasını sağla. Yalnız öfkene odaklan, onu bütünlüğü ile içinde hisset, onun içinde olmasına izin ver ama bunu mantıkla açıklamaya çalışma; "Bunu bu kişi yarattı" deme, kişiyi kınama. O kişi yalnız bir durum, bir sebeptir. İçindeki gizli bir şeyi açığa çıkartmakta sana yardımcı olduğu için ona karşı minnet duy. 

Olumlu ya da olumsuz, bütün duygular için bunu kullan, müthiş bir değişim geçireceksin. Duygu olumluysa, duygunun kendisi ol, sevinçle sevinç ol. Eğer duygu olumsuz'sa, o duygunun içinde olduğunu fark ederek, ondan kurtulup, özgürleşmelisin. Yani duygu öfkeyse, öfkenin yavaş yavaş kaybolmasını izin ver, onu deneyimle. Olumlu ve olumsuz duygular arasındaki fark budur. Belli bir duygunun farkına varırsan, farkındalık duygusu yavaş yavaş kaybolursa, bu duygu olumsuzdur. Belli bir duygunun farkına vararak, eğer o duygu oluyorsan ve duygu yayılıp, varlığın oluyorsa, bu olumlu bir duygudur. 

Duygu, zehirli bir duyguysa, farkındalıkla ondan kurtulursun. İyi bir duygu ise, coşku vericiyse, onunla bir olursun, farkındalık onu derinleştirir. Yani farkındalığın bir şeyi derinleştiriyorsa, bu iyi bir şeydir. Bir şey farkındalığın sayesinde yavaş yavaş yok oluyorsa, demek ki o olumsuz bir şeydi. Farkındalık içinde barınamayan şey, günah olan şeydir. Farkındalık içinde büyüyen - yayılan şey ise, erdemdir. Farkındalığını kullan, karanlık varsa ve sen ışık getiriyorsan, karanlık yok olur. Çünkü orada karanlık gibi duran şey, yalnız ışığın yokluğudur. Ama ışık geldiğinde, orada olan pek çok şey ortaya çıkar. Farkındalık sayesinde, karanlık gibi olumsuz olan nefret, öfke, üzüntü, şiddet yok olur gider. 

Hiçbir şeyi kaldırıp atma, hiçbir şeye karşı olma, herhangi bir çatışma yaratma, çünkü çatışma yüzünden kendine zarar verirsin. Hiç bir durumu ayıplama, aksine onu kişiliğini geliştirmek için kullan, dönüşmenin yollarını ara. Dönüşümün çatışma sayesinde değil, farkındalık sayesinde gerçekleşeceğinin farkında ol.
Kaynak:
Osho - Spiritüellik ve Cinsellik


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder