Booking.com

PAYLAŞMAK AYIP MI ?




Buyur.. almam.. peki. 
„Allahaşkına ne olur boğazımdan geçmez sen yemezsen“.. 
..yok, asla. Ne demek Allah aşkına, adam belki gerçekten tok,.. açsa yer. 
"Aaa üzerindeki bluz ne kadar güzelmiş".. Eğer içinizden gerçekten geliyorsa; „istersen sana verebilirim“ diyebilirsiniz. „Yok teşekkür ederim“ diyorsa, "peki sen bilirsin" diyeceksiniz. "Aaa çok beğendin, Allahaşkına al, ne olur al, ben yenisini alırım“.. yapmayın bunları. Ve bunun altındaki sevgi şevkat, merhamet değil, bunun altındaki „ben yeterince sevilmiyorum, belki sana bunu böyle verdiğimi görürsen, bana sevgi verirsin“.. demektir. Bunu farketmek zorundayız. Biz bunu farkedip değiştirirsek, bir kişide yüzde yüz değişirse, herkeste değişir. 

Biz bu salak adetleri geliştirdiğimiz için, aç olduğu halde, "yok teşekkür ederim" diyen insanlar çıktı ortaya. Benim neslimdekiler iyi bilir. Bizi küçükken ellerimizden tutup, annelerimiz arkadaşlarına götürürlerdi, çay partileri olurdu, pastalar, börekler, çörekler.. Pek çoğumuzun annesi giderken, sıkı sıkı tembih eder; "sakın tabağına konulan herşeyi bitirme, bak çok ayıp". "Neden? Benim canım çok istiyor, çok güzel o bisküviler, pastalar".. "Hayır çok ayıp". 

Sonra yıllar geçiyor, misafirliğe davet ediyorlar, gidiyorsunuz bakıyorsunuz ki, bir sofra kurulmuş, kuş sütü eksik sofrada. Aman misafir gelecek, evimizdeki herşeyi önüne serelim, işte Allahın adına sofra kuralım, mutlu edelim insanları. Oturursunuz, ucundan birazcık bundan, ucundan birazcık ondan, ucundan birazcık şundan, sizde aç kalırsınız, ev sahibi de; "bu kadar yaptım, kim yiyecek bunları? Bunlar da hiç birşey beğenmiyorlarmış meğer". Herkes mutsuz olur, siz sofradan aç kalkarsınız, bu arada tabakta da yemeğin bir kısmını bırakırsınız, çünkü hepsini bitirmek olmaz, ayıptır.

Anneniz size küçükken öyle öğretti. Siz mutsuz olursunuz, siz aç kalkarsınız, ev sahibi daha mutsuz olur, bir de o kadar yemek çöpe gider. Ondan sonra dersiniz ki, bereket hiç kalmadı, nasıl olsun ki bereket? Sunulana bile evet diyemiyorsan, öbürünü "Allah aşkına yiyin, ne olur ye, bak lütfen ye, ölümü gör ye", demek zorunda bırakıyorsan, bu bir oyun. Oyun olduğunu iki taraf da bile bile oynuyorsa, mutluluk bulunamaz, mutluluğun olmadığı yerde bereket niye olsun? 

Ben kimseye; "Allah aşkına ye, ne olur ye".. yapmıyorum, siz de yapmayın, saygılı olun. Böylece diğeri de açsa, yemesi gerektiğini öğrensin. Böyle olun ve böylece Dünyayı daha yaşanılır bir hale getirelim. Paylaşmanın gerçek anlamını yeniden düzenleyelim, yeniden öğretelim insanlara. Biliyorduk, tekamüle devam edebilmek için önce enerjimizi ve bildiklerimizi aşağı çekme ihtiyacımız nedeni ile unuttuk. Şimdi tekrardan hatırlayalım, hatırlatalım, genişletelim lütfen.  


alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder